2 Mart 2017 Perşembe

Latif Erdoğan'dan FETÖ'yle İlgili Çarpıcı Açıklamalar

Gazeteci-yazar Latif Erdoğan: 15 Temmuz’dan önce üyelerini darbeyle motive eden örgüt şimdi de ayaklanma lafı dolaştırıyor. Ancak fırtına öncesi sessizlik imajları bir şey yapmaya mecali olmayan adam sessizliğidir. Son ümitleri referandum olsa da “evet çıkacağını kendileri de biliyor...


Fetullahçı Terör Örgütü, başta Cumhurbaşkanı'na suikast girişi ve Ömer Halisdemir'in şehit edilmesi olmak üzere birçok davada hesap veriyor. Mahkemede ifade veren hainlerin hepsinin ağız birliği etmişçesine “Bizim FETÖ ile bir ilgimiz yok” açıklaması dikkatlerden kaçmıyor. Peki 92 kez müebbet cezası istenen bir zanlı neden kendisini değil de Fetullah Gülen'i aklamaya çalışır? Örgüt bu motivasyonunu nereden alıyor.


Bu önemli soruları, bir dönem Gülen'e en yakın isimlerden birisi olan ve son yıllarda yaptığı açıklamalarla örgüte en büyük darbeyi vuran gazeteci ve yazar Latif Erdoğan cevaplıyor.



Şov yapanların beden dili öyle söylemiyor

Latif bey, hakkında 92 kez ağırlaştırılmış müebbet istenen bir insan neden mahkemede kendisini değil de Gülen'i korumak ister?

FETÖ'cülük darbecilikten de vatana ihanetten de katillikten de daha kara bir leke. Bir kısmı bunun için “Bana "FETÖ'cü demeyin” diyor olabilir. Bir de FETO'yu aklamak isteme meselesi var. Bu sözleri bir cesarete ya da kahramanlığa yorumlamamak gerekir. Bunlarınki çaresizlik cesareti. Zaten müebbet alacağını biliyor. Mahkemede şov yapanların beden dilleri öyle söylemiyor. Dört duvar arasında sağlıklı düşünme imkanı bulduklarında o insanlarla konuşursanız Gülen hakkında ne düşündüklerini öğrenirsiniz.

Devletten aldıkları maaşın fazlası ödeniyor!

Maddi anlamda motive ediliyor olabilirler mi?

Duyumlarımıza göre baştan beri maaş ödeniyor. Cezaevinden önce devletten aldıkları maaşın daha fazlasını kendisine ve ailesine ödeniyor. Tek şart Gülen aleyhinde konuşmamaları ve itirafçı olmamaları. Eğer çok ciddi pozisyonda ise, yani sözleri çok önemliyse onların itirafçı olmamaları için maaş falan değil çok ciddi meblağlar ödeniyor. Aileler ve itirafçı olmak isteyenlerin hayır diyemeyeceği çok ciddi paralar dolaşıyor.

Özgürlüğe kavuşacaklarını bilseler her gün feto'ye beddua ederler

Darbeye karışan FETÖ'cü hainlerin mahkemede şov yaptığını görüyoruz. Gerçekten hala örgüte ve Gülen'e inanıyorlar mı?

Ben şu anda hiçbirinin bu harekete inandığını düşünmüyorum. Şov yapıyorlar ama beden dilleri onu söylemiyor. Çökmüş durumdalar. Ama Gülen'in kontrolünde olduğu için başka türlü hareket etme şansları yok. Zaten hapse düşmüşler. Eğer itiraz etseler, irtibatlarını kesseler iki türlü mağdur olacaklar. Ama artık hiçbirisi darbe öncesi Gülen'e olan bağlılıklarını taşımıyorlar. Maddi olarak kendilerini garanti altına alsalar Gülen'e beddua ederler.

Ailelerin hepsi FETÖ tarafından markaja alındı

Evlatları ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan ailelerin önemli bir kısmı sessiz. Sizce aileler neden evlatlarını korumuyor?

Ailelerin hepsi teker teker markajda. Onlar da çaresizlik içerisinde söylenen her söze inanıyor. Ailelerde maaş desteği alıyor. Daha önce devletten aldıklarının daha fazlasını devletten alıyorlar. Ama bu ne kadar sürer? Hazıra dağ dayanmaz. Yurt dışına kaçırdıkları parayla bir müddet daha devam eder. Yakında ailelerden de feryatların yükseleceğini hep birlikte göreceğiz.

Ali Ünal gibi sahte itirafçılara dikkat

Bunlara rağmen örgütün önemli isimlerinin itirafçı olduğunu görüyoruz; bu, ne anlama geliyor?

Bir de itirafçı olmaya teşvik edilenler var. Zaman yazarı Ali Ünal gibi. Herkesin bildiği şeyleri söyleyerek cezaevinden çıkmaya çalışıyorlar. Burada da itirafçılığı sulandırmaya çalışıyorlar. Gülen bu tarz itirafçılığı teşvik ediyor. Ama darbeye karışanların asla itirafçı olmasını hatta FETÖ adını ağzına bile almasını istemiyor. Bu bir taktik. Bu itirafçılık konusunda da yargı mensuplarının çok uyanık olması gerekir.

Büyük bir ayaklanma hayali kuruyorlar

Bu insanlara vaatlerde bulunulmuş olabilir mi?

15 Temmuz'dan önce darbe ile motive ediyorlardı. Şimdi büyük bir ayaklanma ile motive ediyorlar. Böyle bir şeye kalkışırlarsa tamamen sıfırlanırlar. Bunların kendi kafalarında bir ayaklanma planı var. Cezaevlerinde başlayan ve Türkiye çapına yayılan bir ayaklanma planlarının olduğuna inanıyorum. Bunu da Gülen'i tanıyan biri olarak söylüyorum. Ama bunu yapabilmeleri mümkün değil. FETÖ artık tankların paletleri altında kalmış bir salyangozdur. Ne tehdit yaparsa yapsınlar korkuya kapılmaya gerek yok.

Fırtına öncesi sessizlik gibi bir imaj vermeye çalışıyorlar. Bu sessizlik bir şey yapmaya mecali olmayan adamın sessizliğidir. Çok ümitvar olmak lazım. Referandumda dikkatleri kendilerine çekmek için farklı mesajlar verebilirler. Son umutları referandum. Evet çıkacağını onlar da biliyor. Ama ne kadar aşağı çekebilirsek kardır diye düşünürler. “Evet”leri düşürmek için FETÖ “Ben de evet diyorum” şeklinde açıklama yapabilirler. Artık çok da ciddiye almamak gerekir.

Gülen kendisini dışarıya tamamen kapattı

Gülen hâlâ vaazlarında umut tacirliği yapıyor. İnanan var mı hâlâ?

Ümitli konuşmalar yapmak zorunda. Ama bunlara inanmıyor. Kendisine üç beş şarlatan bulmuş konuşuyor. “Neden böyle oldu” sorusunu soracak birini yanına yaklaştırmıyor. Böyle nazik ortamlarda kendini kapatır kimse ile görüşmez. Şu anda kendini yenilemeye ve biten prestijini yeniden sağlamaya çalışıyor.


Gülen, Adil Öksüz hakkında konuşursa biter!

Gülen, her konudan bahsediyor ama Adil Öksüz konusunu hep unutturmaya çalışıyor. Sizce neden?

Sadece Gülen değil taraftarları da Adil Öksüz'den bahsetmiyor. Adil Öksüz'ün kendisi ile irtibatını inkar etmesine imkan yok ki. Adil Öksüz bizi sattı dese buna kimse inanmaz. Örgütün iç bünyesi “Adil Öksüz bizden değildi” yalanını kabul etmez. Gülen de bunu bildiği için bu yalanı söylemiyor. Unutturmaya çalışıyor. Adil Öksüz'ün nikah şahitliğini yapmış nasıl “Bizimle alakası yok” desin.

Darbeyi ABD ile birlikte yaptılar

ABD'nin ikna edilmesi için Adil Öksüz'ün yakalanması gerekir diyenler var…

Güldürmesinler beni. Darbeyi ABD ile ortak yaptılar ikna edilmeye ihtiyacı yok. FETÖ'nün iadesi hukuki değil siyasi bir mesele. Gülen artık ABD ile Türkiye arasında bir pazarlık konusudur.

CIA Başkanı'nın Türkiye ziyareti önemli

CIA Başkanı'nın Türkiye ziyaretini nasıl yorumluyorsunuz?

CIA Başkanı Türkiye'ye geldi. Neler konuştuklarını tahmin etmek zor değil. CIA Başkanı'nın gelişiyle birlikte Gülen bir nevi satıldı. Gülen bence ABD'de son demlerini yaşıyor. ABD'den çıkarıldıktan sonra ister iade edilsin isterse edilmesin hiçbir mana ifade etmez. FETÖ'nün yurt dışı faaliyetlerini meşrulaştıran Gülen'in ABD'de olmasıdır. ABD'den çıkarılırsa işi bitmiştir. Bu eninde sonunda gerçekleşecek. Trump kazanmasa da bu gerçekleşecekti. Çünkü ABD'nin artık FETÖ'den elde edebileceği hiçbir şey kalmadı.

Eski CIA ajanından korkunç itiraflar: Gülen'in Türkiye dışında can güvenliği yok

Kanada'ya gideceği söyleniyor…

Kanada ile irtibatları nedir bilmiyorum. Kanada ABD'nin bir eyaleti sonuçta. Ama ben zannetmiyorum Kanada'ya gideceğini. Bakın ABD dışında nereye giderse gitsin artık Gülen için güvensizdir. ABD dışında her ülkede Gülen'in artık can güvenliği yoktur. Bence başka bir ülkeye gideceğine Türkiye'ye gelmesi daha güvenli onun için. Hiç olmazsa bir cezaevi yüzü görür. Başka bir ülkede ne ile karşılaşacağını kimse bilemez. Tekrar ediyorum. Gülen için artık 3 alternatif var. İade edilecek, sınırdışı edilecek ya da infaz edilecek

Gülen'den sonra kaos

Gülen ölürse ne olur? Örgüt bu konuda kendini hazırladı mı?

Ölünce biter, sistem diye bir şey yok zaten. Ben hep bir sistem olsun istedim, Gülen kabul etmedi. Sistem yok burada tamamen kaotik bir yapı var. Gülen ölürse ikinci bir alternatifi yok.

Gülen'den sonrasına hazırlananlar koyun bile güdemez!

Gülen neden kendisine bir alternatif hazırlamadı?

Lider merkezli bir yapıda lideri ortadan kaldırırsan geriye hiçbir şey kalmaz. Burada tek hedef Gülen'i halife yapmak. O ideal biterse hepsi ortadan kalkar. İçlerinde derleyip toparlayacak kimse yok. Gülen'den sonra gelecek diye haberler çıkıyor. Onlar dışarıda bir koyun bile güdemez. Gülen'in kendi kafasındaki model neticeye ulaşmak. Benden sonra diye bir kavram yok kafasında. Kendi bulunduğu zaman diliminde olmalı.

Gülen'in vaazlarında söyledikleri hep tiyatro mu?

Gülen'in maneviyatla zerre kadar alakası yoktur. Tek motivasyonu hırstır. 50 sene aynı rüya ile yatıp kalkmış. Dini değerleri sadece kendisi için kullanmış. Bu adam İslam alemine zarar veriyor. Ben Gülen'in Müslüman olduğuna inanmıyorum. İslama taraftar falan değil. Kıyamet daha kopmadı. Herkes yanlıştan dönebilir. Zerre kadar feraseti olan bir insan bu kadar aldanmışlığa düşmez.

Gülen teslim edilirse darbeye karışmamış olanlar kazanılabilir

400 bin ByLock kullanıcısından bahsediliyor. Bu insanlar kazanılabilir mi?

Bunlara yalnız kaldıklarında kendi muhasebelerini yapmalarını temin etmek gerekir. Doğrudan darbeye karışmamış insanlar itirafçı olmaları kaydıyla gelip adalete sığınmaları gerekir. Gülen sonrasında onların kazanımı çok kolay. Onları kötü insan yapan Gülen'dir. Gülen'i ortadan kaldırırsan onların motivasyonu da ortadan kalkar. Bir tane adamı devre dışı bırakarak bütün bataklığı kurutabiliriz. Sivri sineklerle uğraşmamak lazım.

Zerre kadar erkekliği varsa gelir teslim olur!

Siz Gülen dışında hiçbir isimi doğrudan muhatap almıyorsunuz. Yolun sonuna gelen Gülen'e bir çağrınız olacak mı?

Ben Gülen'e hep aynı çağrıyı yaptım yine yapıyorum. Bak 50 bin insan hapiste. Binlerce insan vatansız kaldı. Gel teslim ol. Yakında en yakınındaki insan bile seni lanetle anacak. Sana çay getiren insan bile yakında yüzüne tükürecek. Bu noktaya getirme. Zerre kadar vicdanın ve erkekliğin varsa gel teslim ol, mağdur ettiğin insanlara bir faydan olsun. Kendi kaçıp mensuplarına ölün diyen bir lider olabilir mi? En zalim lider bile kaybettikten sonra beynine bir kurşun sıkmıştır.

Kaynak: http://www.sabah.com.tr/gundem/2017/02/27/feto-referandum-oncesi-ne-planliyor?f=sm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder